Geçen gün köye gitmiştik.Köy evlerini bilirsiniz çok kalabalık olur.Ama size özel sessiz sakin bir yer bulabilirsiniz.Ben de öyle bir yerde uyuklamaya çalışırken birden üstüme bir şey atıldı.Kalkıp baktığımda ne göreyim huysuz şirinin oyuncak versiyonu çatmış kaşlarını bakıyor. ^.- Bende kaşlarımı çatıp etrafa bakarken tişörtümdeki şirine hareketlenmeye başladı.O zaman fark ettim ki pencereden güzel dağ havasıyla birlikte rüzgar odayı dolaşıyor ve pencerenin ordan bizim ufaklık sırıtıyor.Canı sıkılmış küçük çocuğun huysuz şirinle bombalama oynuyormuş iyi güzelde bombalanan benim güzel sırtımdı:'(
Bir daha "huysuz şirini" üstüme atma deyince :
-Hayır,hayır,o huysuz şirin değil o tembel şirin O.O dedi gözlerini kocaman açarak .
Bende bir şirinin çatık kaşlarına bakıyorum bir de çocukluğumun hatıralarındaki tembel şiriniarıyorum.Bir oraya bir buraya bakıyorum:
-Yok yok bu kesin huysuz şirin baksana kaşlarına ... dememle aramızda hani Hani Kemal Sunal'ın bir filminde hıdır idir yunus idir hıdır idir yunus idir hıdır idir yunus idir konuşması var ya aynen biz de öyle :
-husuz
-tembel
-huysuz!
-tembel!
-huySUZ!
-TEMBEL!!!
tartışmasının ardından bir yere varamayınca çocukla çocuk olmayı bırakıp peki burda adı "tembel şirin olsun" dedim ve bombalanmaktan kurtuldum[konuşma sırasında şirini üstüme atıp atıp durdu neymiş efendim şirin bombalama oyunu oynuyormuş...Bendeki de ilginç tesdüf üstümde şirineli bir tişört vardı :D]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder