10 Temmuz 2011 Pazar

Ahmet Hamdi Tanpınar



Canan Tan'ın Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabındaki Murat'ın Aslı'ya söylediği şiirleriyle tanımıştım O'nu.O kadar etkileyici bir üslubu var ki bir şiiri bitiyor diğerine geçmeden insan uzun uzun şiirin üzerimizde bıraktığı etkinin tadını çıkarıyor :)Çok sevdiğim şairi sizlere tanıtmak isterim ki çoğunluğunuz belki de benden daha iyi biliyordur :)
Bir Adın Kalmalı(kitaptaki şiir)
bir adın kalmalı geriye 
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde 
aynaların ardında sır 
yalnızlığın peşinde kuvvet 
evet nihayet 
bir adın kalmalı geriye 
bir de o kahreden gurbet 

sen say ki 
ben hiç ağlamadım 
hiç ateşe tutmadım yüreğimi 
geceleri, koynuma almadım ihaneti 
ve say ki 
bütün şiirler gözlerini 
bütün şarkılar saçlarını söylemedi 
hele nihavent 
hele buselik hiç geçmedi fikrimden 
ve hiç gitmedi 
bir topak kan gibi adın 
içimin nehirlerinden 
evet yangın 
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan 
evet kaybetmenin o zehirli buğusu 
evet nisyan 
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın 
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı 
bu sevda biraz nadan 
biraz da hıçkırık tadı 
pencere önü menekşelerinde her akşam 

dağlar sonra oynadı yerinden 
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca 
sen say ki 
yerin dibine geçti 
geçmeyesi sevdam 
ve ben seni sevdiğim zaman 
bu şehre yağmurlar yağdı 
yani ben seni sevdiğim zaman 
ayrılık kurşun kadar ağır 
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın 
yine de bir adın kalmalı geriye 
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde 
aynaların ardında sır 
yalnızlığın peşinde kuvvet 
evet nihayet 
bir adın kalmalı geriye 
bir de o kahreden gurbet 
beni affet 
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç





23 Haziran 1901 tarihinde İstanbul'da doğdu. İstanbul'da Ravaz-i Maarif İbtidaisi'nde, Sinop ve Siirt rüşdiyelerinde, Vefa, Kerkük ve Antalya sultanilerinde öğrenim gördü. Baytar mektebini bırakarak girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden 1923 yılında mezun oldu. Erzurum, Konya ve Ankara liseleriyle, Gazi Eğitim Enstitüsü ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı, aynı akademide estetik ve sanat tarihi dersleri verdi (1932 - 1939). 1939 yılında İstanbul Üniversitesi'ne Yeni Türk Edebiyatı Profesörü olarak atandı. Maraş Milletvekili olarak 1942-1946 yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundu. Bir süre Milli Eğitim Müfettişliği yaptıktan ve Güzel Sanatlar Akademisinde eski görevinde çalıştıktan sonra 1949 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne yeniden döndü .
Hayatı boyunca sağlığından şikâyetçi olan Tanpınar, 23 Ocak 1962 günü geçirdiği kalp krizi ile Haseki Hastanesi'ne kaldırıldı. Ertesi sabah, ikinci bir krizle hayata veda etti. Namazı Süleymaniye Camii'nde kılınan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın cenazesi Rumeli Hisarı Kabristanı'nda, hocası ve dostu Yahya Kemal'in yanı başına defnedildi. Mezartaşı üzerinde çok bilinen şiirinin iki mısraı hakkedilmiştir:
"Ne içindeyim zamanın
 Ne de büsbütün dışında".

ESERLERİ

ŞİİR:
Bütün Şiirleri (1976-1981)
ROMAN:
Mahur Beste (tefrika 1944 - basım 1975)
Huzur (1949-1983)
Sahnenin Dışındakiler (tefrika 1950- basım 1973)
Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1961-1977)
Aydaki Kadın (ölümünden sonra 1987)
ÖYKÜ:
Abdullah Efendi’nin Rüyaları (1943-1983)
Yaz Yağmuru (1955-1983)
Hikayeler (Kitaplaşmayan iki hikayesiyle birlikte tüm öyküleri, 1983)
DENEME:
Beş Şehir (1946-2001)
Edebiyat Üzerine Makaleler (1969-1977)
Yaşadığım Gibi (1970-1977)
ANTOLOJİLER:
Tevfik Fikret (1937-1944)
Namık Kemal (1942)
Yahya Kemal (1940-1982)
19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi (Ancak birinci cildini tamamlayabildi,1942-1985)


3 yorum:

  1. AŞK
    Aşk dediğin nedir ki
    Tenden bedenden sıyrık
    Çocukların içinde
    Yaşadığı bir çığlık
    Aşk dediğin nedir ki
    Histen nefesten bir varlık
    Umutsuzluk içinde
    Karanlığa son ıslık
    Ahmet Hamdi TANPINAR

    YanıtlaSil
  2. BURSA`DA ZAMAN

    Bursa`da bir eski cami avlusu,
    Mermer sadirvanda sakirdiyan su.
    Orhan zamanindan kalma bir duvar...
    Onunla bir yasta ihtiyar cinar,
    Eliyor dört yana sakin bir günü;
    Bir rüyadan artakalmanin hüzünü
    Icinde, gülüyor bana derinden,
    Sanki bir hatira serinliginden,
    Ovanin yesili, gögün mavisi,
    Ve mimarilerin en ilahisi...

    Bir zafer müjdesi burda her isim,
    Yekpare bir anda gün, saat, mevsim,
    Yasiyor sihrini gecmis zamanin,
    Hala bu taslarda gülen rüyanin,
    Güvercin bakisli sessizlik bile
    Cinliyor bu gecmis zaman vehmiyle.
    Gümüslü bir fecrin zafer aynasi,
    Muradiye, sabrin aci mehvasi,
    Ömrümün timsali beyaz nilüfer,
    Türbeler, camiler, eski bahceler.
    Sanli menkibesi binlerce erin,
    Sesi arsa cikan hengamelerin
    Nakleder yadini gelen gecene...
    Bu hayalde uyur Bursa her gece:
    Her sabah onunla uyanir, güler
    Gümüs aydinlikta serviler güller
    Serin hulyasiyle cesmelerinin;
    Basindayim sanki bir mucizenin
    Su sesi ve kanat sakirtisindan,
    Billur bir avize Bursa`da zaman.

    Yesli türbesini gezdik dün aksam;
    Duyduk bir müsiki gibi zamandan.
    Cinilere sinmis Kur`an sesini;
    Fetih günlerinin saf nes`esini,
    Aydinlanir gördüm tebessümünle...
    Isterdim bu eski yerde seninle
    Bas-basa uyumak son uykumuzu
    Bu sükün icinde... Ve ufkumuzu,
    Cepcevre kaplasin bu ziya, bu renk,
    Havayi doldursun uhrevi ahenk.
    Bir ilah uykusu olur elbette
    Ölüm bu tilsimli ebediyette,
    Belki de rüyasi eski cedlerin,
    Beyaz bahcesinde su seslerinin.

    YanıtlaSil
  3. YAGMUR

    Uyu! gözlerinde renksiz bir perde,
    Bir parca uzaklas kederlerinden
    Bir ruh gülümsüyor gibi derinden.
    Meh-tabin ördügü saatler nerde?

    Yarsin bahcelerde rüzgar gezinsin,
    Yagmur ince ince topraga sinsin,
    Bir baska alemden gelmis gibisin,
    Dalmis gözlerinle pencerelerde.

    YanıtlaSil

Pages

Pages

Blogumuzun Hikayesi

Umarım bir gün bunu sizlerle paylaşırım :)